Çok ümitsizliği kapıldım. Allah’ın rahmetine sığınıyorum… O’nun rahmeti dünyadaki rahmetine kıyasla çok daha fazladır. Merhametin ya Rabbi! diye yalvarıyorum.
Bugün dünyada her saniyede 2 insan ölmekte, her dakika-da 120 insan, saatte 7200, 24 saatte 175 bin insan ölmektedir. Her saniyede, her dakikada, her saatte dehşetli bir pazarlık var gayb aleminde bizim bilmediğimiz. Ama Kur’an haber veri-yor, bütün bunları. İnsanların başında ailesi, çoluk çocuğu, akrabaları, dostları ağlaşırken, yalvarırken ve doktorlar onu hayata geri döndürmek için uğraşırlarken, hayata geri dönme-dönmeme arasında ölüm melekleriyle müthiş bir pazarlığa girişir.
Bir gün Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, hasırın üstünde yatarken Hz. Ömer girdi. Bu halini gördü. ‘Ya Resullallah!’ dedi. ‘Rum hükümdarları ve Kisra kralları altından ve gümüşten döşekler üzerinde yatıyorlar ama Sen hasırın üzerinde yatıyorsun?’ Hatta hasır Efendimiz’in vücudunda izler oluşturmuştu. Hz. Ö-mer’e baktı ve ‘ya Ömer! Dünya onların, ahiretin bizim olsun is-temez misin?’ Bütün tekliflere ‘hayır’ dedi.
Hz. Zeynep, Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem’in en büyük kızı. Peygamber Efendimiz Kâbe’de namaz kılarken müşrikler, ü-zerine deve işkembesi bırakıyordu, kızı Zeynep üzülüyor ve elinden geldiği kadar babasını kolluyordu. Hemen koşup su getirerek Efendimiz’in elini yüzünü yıkıyor, teselli etmeye çalışıyordu. O da; ‘korkma yavrum, onlar babana zarar veremezler’ diye onu ra-hatlatıyordu.